İş kazalarının nedenleri, genellikle kompleks bir yapıya sahip olup, hem teknik hem de insan odaklı faktörleri içermektedir. Farklı kuruluşların yaptığı araştırmalarda, bu kazaların büyük bir bölümünün insan kaynaklı olduğu belirtiliyor. Türkiye’de, iş kazalarının sayısı ve sebep sonuç ilişkisi üzerine yapılan çalışmalar, konunun önemini ve alınması gereken önlemlerin ciddiyetini ortaya koymaktadır.
İş Kazası Nedir?
İş kazası, işin yapıldığı yerde ya da iş sebebiyle meydana gelen ve çalışanın ölümüne ya da yaralanmasına yol açan ani ve beklenmedik olaylar sonucu ortaya çıkan bir durumdur.
Türkiye’de iş kazasının tanımı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda şu şekildedir:
“Bir sigortalının,
a) İşyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalıların işyeri dışında bir yere gönderilmeleri nedeniyle asıl işlerini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Görevli olarak başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
e) Emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
f) İşyeri bina ve eklentileri ile araçlarında, işin ve işyerinin niteliği gereği sigortalıların bulunmaları zorunlu olan yerlerde, işverenin ya da işveren vekilinin gözetim ve denetimi altında bulundukları zamanlarda, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen zarara uğratan olaydır.”
İş kazası, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında önemli bir konudur ve işverenler, iş kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. İş kazalarının oluşumunu engellemek adına yapılan düzenlemeler ve alınan tedbirler, hem çalışanların hem de işverenlerin menfaatinedir.
İş Kazalarını Önlemek İçin Alınabilecek Önlemler
İş yerlerinde, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan güvenli bir ortamın sağlanması, çalışanların verimliliği ve işletmelerin sürdürülebilirliği için kritik bir öneme sahiptir. İş kazaları, sadece çalışanların sağlığını ve güvenliğini tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda işletmelere ek maliyetler, işgücü kaybı ve itibar zararı olarak da geri dönebilir. Bu yüzden, iş kazalarını önlemek, hem etik bir sorumluluk hem de işletmelerin uzun vadeli başarısı için bir zorunluluktur. Peki, iş kazalarını önlemek için hangi adımlar atılabilir? İşte, bu konuda dikkate alınabilecek bazı temel önlemler:
Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi: İş yerinde rahat ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak için düzensizlik, gürültü, sıcaklık, havalandırma ve aydınlatma gibi faktörlerde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
İş Güvenliği Eğitimleri: Çalışanlara periyodik olarak iş güvenliği eğitimleri verilmeli, bu eğitimlerin etkinliği ve uygulanabilirliği düzenli olarak değerlendirilmelidir.
Kişisel Koruyucu Donanımlar: Tehlikeli durumlar için gerekli kişisel koruyucu donanımların (gözlük, eldiven, maske, kask, yelek vb.) sağlanması ve doğru kullanımlarının teşvik edilmesi gerekmektedir.
Ekipman Bakımı ve Kontrolü: İş yerindeki araç ve gereçlerin düzenli olarak kontrol edilmesi, arızalı ekipmanların hemen onarılması ya da değiştirilmesi esastır.
Tehlike Alanlarının İşaretlenmesi: Risk taşıyan bölgeler belirlenmeli, bu bölgelere uyarı levhaları konulmalıdır.
Acil Durum Planlaması: Yangın, deprem, sel gibi acil durumlar için planlar yapılmalı, bu planlar çalışanlara duyurulmalıdır. İlk yardım çantası, yangın söndürme cihazları gibi acil durum ekipmanları erişilebilir bir yerde bulundurulmalıdır.
Risk Değerlendirmesi: İş yerindeki riskler düzenli olarak değerlendirilmeli, bu risklere karşı alınacak önlemler belirlenmeli ve uygulanmalıdır.
İletişim ve Geri Bildirim: Çalışanlarla sürekli iletişim halinde olmak, onların geri bildirimlerini ve önerilerini almak, güvenli bir çalışma ortamı oluşturmada büyük rol oynar.
Sri Lanka battı mı? Sri Lanka ekonomisi neden çöktü?
Denetim ve Takip: Alınan önlemlerin etkili olup olmadığını belirlemek için düzenli denetimler yapılmalıdır. Eksiklikler tespit edildiğinde hemen müdahale edilmelidir.
Farkındalık Oluşturma: İş güvenliğinin önemini vurgulayan kampanyalar, seminerler ve etkinlikler düzenleyerek çalışanların farkındalığını artırmak gerekir.
Bu öneriler, iş kazalarını önlemek adına genel bir yaklaşım sunmaktadır. Ancak her sektör ve iş yerinin kendi özel ihtiyaçlarına göre ek önlemler alması da gerekmektedir.
İş Kazaları Nasıl Raporlanır?
İş kazaları, işyerinde sağlık ve güvenlik yönetiminin önemli bir parçasıdır. Bu kazaların doğru ve zamanında raporlanması, işverenlerin alması gereken tedbirleri belirlemelerine yardımcı olur. İş kazasının raporlanması süreci şu adımlardan oluşmaktadır:
İlk Yardım ve Sağlık Hizmeti: İş kazası meydana geldiğinde, öncelikli olarak kazazede için ilk yardım yapılmalı ve durumu ciddi ise hemen en yakın sağlık kuruluşuna yönlendirilmelidir.
SGK’ya Bildirim: İşveren veya yetkilisi, iş kazasını 3 iş günü içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirmelidir. Bu bildirim, yazılı ya da elektronik ortamda gerçekleştirilebilir.
İş Göremezlik Raporu: Kazaya uğrayan çalışan, bir sağlık kuruluşundan iş göremezlik raporu almalıdır. Bu rapor, çalışanın ne kadar süreyle çalışamayacağını belirtir ve SGK’ya sunulmalıdır.
Tazminat ve Ödemeler: Eğer iş kazası sonucunda kalıcı bir sakatlık ya da ölüm meydana gelirse, SGK ilgili kişiye veya yakınlarına gerekli tazminat ve maaş ödemelerini yapacaktır.
İş kazalarını önlemek, sadece etik bir sorumluluk değil, aynı zamanda işletmelerin verimliliği ve sürdürülebilirliği için de kritik bir öneme sahiptir. İş kazalarını önlemek adına alınabilecek bazı temel önlemler şunlardır:
Çalışma Koşullarının İyileştirilmesi: Çalışma ortamındaki gürültü, sıcaklık, havalandırma gibi faktörlerin optimizasyonu sağlanmalıdır.
Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlara iş güvenliği ve sağlık eğitimleri periyodik olarak verilmeli, bu eğitimlerin pratiğe dökülmesi teşvik edilmelidir.
Kişisel Koruyucu Ekipman: Tehlikeli görevlerde çalışan personel için gerekli kişisel koruyucu ekipmanlar sağlanmalı ve bu ekipmanların doğru kullanımı konusunda eğitimler verilmelidir.
Risk Değerlendirmesi: Düzenli olarak iş yerinde risk değerlendirmeleri yapılmalı, ortaya çıkan risklere karşı etkili önlemler alınmalıdır.
Acil Durum Planları: Yangın, deprem veya benzeri acil durumlar için hazırlıklı olunmalı, çalışanlara bu planlar hakkında bilgi verilmelidir.
Bu adımlar, iş kazalarını azaltma ve iş yerlerinde güvenli bir çalışma ortamı oluşturma konusunda yardımcı olacaktır. Her işletmenin kendi sektörüne ve iş yapısına göre ek önlemler alması da faydalıdır.
İş Kazalarının Yüzde Kaçı İnsandan Kaynaklanır? Türkiye’de İş Kazaları İstatistikleri
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) gibi prestijli kuruluşların belirttiğine göre iş kazalarının oluşumuna katkıda bulunan üç temel faktör bulunmaktadır. Bu faktörler; teknik ekipman, çalışma koşulları ve insanlar olarak sıralanıyor.
Eksik ya da hatalı şekilde üretilmiş ekipman, kazaların ana nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte, iş yerlerindeki gürültü, havalandırma veya aydınlatma gibi çalışma koşulları da kazalara zemin hazırlayabiliyor.
Ancak, 1930 yılında yapılan bir araştırma, iş kazalarının yaklaşık %88’inin insan kaynaklı olduğunu ortaya koymuş. Bu, çalışanların performansı, bilgisi, becerisi ve motivasyonu gibi faktörlerin kaza riskini büyük ölçüde etkilediğini gösteriyor.
Türkiye’deki iş kazalarıyla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) istatistiklerine göz atıldığında; 2019 yılında toplam 423.551 iş kazası kaydedildiği görülmektedir. Bu kazaların 1.772’si ne yazık ki ölümle sonuçlanmıştır. İnşaat, metal ve madencilik sektörleri en riskli alanlar olarak dikkat çekerken; en fazla ölümlü iş kazasının yaşandığı iller İstanbul, Kocaeli ve Ankara olarak belirlenmiştir.
Bu istatistikler, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki eğitimlerin ve önlemlerin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kaynak: Mehmet Pamuk