İnsanoğlunun en değerli yeteneklerinden biri iletişim kurma kapasitesidir. Ancak, bu yeteneği ne zaman, nasıl ve ne kadar kullanacağımız konusunda toplumlar arasında farklılık gösteren görüşler bulunmaktadır. Geleneksel Türk kültüründe de, sözün hem gücüne dair inançlar hem de bu gücün nasıl kullanılması gerektiğiyle ilgili öğütler mevcuttur. “Çok sözden fazla fayda görmedim amma söylemek de faydasız değildir” atasözü, bu öğütlerin başında gelmektedir. Bu söz, iletişimin karmaşıklığını ve dengesini anlamamız için bize önemli ipuçları sunar. Peki, bu atasözü bize tam olarak ne anlatıyor? İşte detaylı bir inceleme.
“Çok sözden fazla fayda görmedim amma söylemek de faydasız değildir” İncelemesi
Geleneksel olarak toplumlar, bireyler arasındaki iletişimi ve ifadeyi değerli bir varlık olarak görmüştür. Ancak, iletişim ve ifadenin nasıl gerçekleştirildiği konusunda farklı görüşlere sahip olmuşlardır. “Çok sözden fazla fayda görmedim amma söylemek de faydasız değildir” sözü, bu konudaki farklı görüşlere ışık tutmaktadır.
1. “Çok sözden fazla fayda görmedim” Kısmının İncelenmesi
Bu cümlede, fazla konuşmanın ya da gereksiz yere çok söz sarf etmenin her zaman verimli olmadığı ifade edilmektedir. Toplumda, gereksiz yere çok konuşmanın, dinleyiciler üzerinde istenen etkiyi yaratmadığı yaygın bir kanıdır. Aynı zamanda, fazla konuşmanın bazen mesajın kaybolmasına ya da sulandırılmasına neden olabileceği de bir gerçektir.
Nazar Boncuğu şeytanın gözü mü?
2. “Söylemek de faydasız değildir” Kısmının İncelenmesi
Bu kısım, konuşmanın ve ifadenin önemini vurgulamaktadır. Her ne kadar gereksiz yere fazla konuşmanın sakıncaları olsa da, doğru zamanda, doğru şekilde ve doğru miktarlarda ifade edilen sözlerin büyük bir değere sahip olduğu unutulmamalıdır.
Sonuç
Bu atasözü, dengeli bir iletişimin önemini ve gerekliliğini anlatmaktadır. Sadece konuşmak için konuşmanın bir değeri olmayabilir, ancak doğru yerde ve doğru zamanda söylenen sözler, bireyler arasında köprüler kurabilir, anlaşmazlıkları çözebilir ve toplumsal bağları güçlendirebilir. Bu nedenle, bireylerin kelimelerinin değerini bilmesi ve onları doğru şekilde kullanması önemlidir.
Bir toplumun kültürü, tarihsel geçmişi ve değerleri, o toplumun atasözlerinde, deyimlerinde ve özdeyişlerinde yansır. “Çok sözden fazla fayda görmedim amma söylemek de faydasız değildir” atasözü de, konuşmanın ve ifadenin dengesine dair derin bir bilgeliği yansıtmaktadır. Bir yandan, gereğinden fazla ya da konu dışı konuşmanın dinleyiciler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini, hatta konuşulanların değerini düşürebileceğini hatırlatırken; diğer yandan, doğru zaman ve yerde söylenen kelimelerin, toplumsal ilişkileri, anlayışı ve empatiyi güçlendirebileceğinin altını çiziyor.
Bu atasözü, iletişimin sadece konuşma sanatı olmadığını, aynı zamanda dinleme, gözlemleme ve tepki verme sanatı olduğunu da öğretir. Sözcüklerin gücünü kullanmanın, onları sadece savurmak değil, aynı zamanda doğru bir şekilde seçmek ve yerleştirmek olduğunu vurgular. Her bireyin bu bilgeliği içselleştirerek, hem bireysel ilişkilerinde hem de toplum içerisinde daha anlamlı, etkili ve olumlu iletişimler kurabileceğini hatırlatır. Sonuçta, dengeli bir iletişim, toplumların daha anlayışlı, hoşgörülü ve birlikte yaşama kültürüne sahip olmasına katkıda bulunabilir. Bu nedenle, sözlerimizin değerini bilmeli ve onları bilinçli bir şekilde kullanmalıyız.
Kaynak: Mehmet Pamuk
